Yoğun sarı rengi ve karakteristik tadıyla bilinen zerdeçal, yüzyıllardır yemek pişirmede ve Ayurveda tıbbında kullanılmaktadır. En önemli aktif maddesi olan kurkumin, sayısız sağlık faydasına sahip doğal bir takviye olarak giderek daha popüler hale geliyor. Ancak kurkuminle ilgili kontrol etmeye değer birçok mit var.
Mit: Kurkumin tüm hastalıklar için bir şifa kaynağıdır
Araştırmalar kurkuminin sağlığı destekleyebileceğini öne sürse de, özellikleri ona çok geniş bir şekilde atfediliyor. Genellikle kurkuminin kanseri, kalp hastalığını ve hatta depresyonu tedavi ettiği söylenir. Gerçek şu ki kurkuminin, sağlık üzerinde faydalı bir etkisi olabilecek iltihap önleyici ve antioksidan etkileri vardır, ancak ciddi hastalıklar için tek başına bir tedavi olarak etkinliğini doğrulayan bilimsel bir kanıt yoktur.
Mit: Kurkumin hemen işe yarar
Birçok kişi kurkumin aldıktan sonra sağlıklarında hemen bir iyileşme fark edeceklerine inanır. Gerçekte kurkuminin biyoyararlanımı düşüktür – bu, vücudun onu iyi emmediği anlamına gelir. Emilimini artırmak için, genellikle kurkuminin biberde bulunan ve biyoyararlanımı %2000’e kadar artırabilen piperinle birleştirilmesi önerilir. Ancak kurkuminin uzun bir süre boyunca düzenli kullanımı sağlık yararları sağlayabilir.
Gerçek: Kurkumin bağışıklık sistemini destekleyebilir
Kurkumin gerçekten de iltihabı azaltmaya ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olabilir. Antioksidan özellikleri, hücreleri diyabet ve kalp hastalığı gibi birçok kronik hastalığın önlenmesinde önemli olan oksidatif strese karşı korur. Bu nedenle kurkumin etkili bir destek olabilir, ancak tek önleyici veya tedavi edici ajan olarak ele alınmamalıdır.
Kurkumin, umut verici olsa da, tüm rahatsızlıklar için mucizevi bir tedavi değildir. Sağlığı geliştirici özellikleri araştırmalarla doğrulanmıştır, ancak sınırlı bir ölçüde. Bu nedenle kurkumini dengeli bir diyetin parçası olarak kullanmaya değer, sağlık sorunlarına tek çözüm olarak değil.